Blog
Bahar Yorgunluğuna Yenilmeyin
Havalar düzelip güneş açtığında, doğa canlanmaya başladığında; zihnen ve bedenen bu canlanmaya eşlik ederek kendimizi daha iyi ve zinde hissetmemiz gerekmez mi?
Bu sorunun yanıtı aslında evet olmalı ancak günümüzde durum ne yazık ki tam olarak böyle değil. Özellikle şehir hayatının getirdiği bazı temel sakıncalar bizi “bahar yorgunluğu” ile karşı karşıya bırakıyor.
İçinde bulunduğumuz bahar ayları, doğayla birlikte insan metabolizmasında da çeşitli değişiklikler meydana getirir. Normal şartlarda bu dönemi kolayca atlatabilecekken, çoğumuz kendimizi sebebini anlayamadığımız bir yorgunluk içinde buluruz. “Bahar yorgunluğu” olarak bilinen bu durum aslında sanılandan daha ciddi bir sağlık sorunudur. Gerekli önlemler alınmazsa bir hastalık olarak bile ilerleyebilir. Hatta farkında olmadan, kolayca “kronik yorgunluk” evresine geçebilir.
Bahar yorgunluğu pek çok değişkene bağlıdır. Örneğin bahar mevsiminde havadaki elektrik yükü artmakta ve iyonlar aracılığıyla bize etki etmektedir. Negatif yüklü iyonların artması yorgunluk, halsizlik ve strese neden olur. Özellikle şehirlerde bu durum daha yoğun olarak yaşanır. Binalar, araçlar, yollar vb. unsurlar negatif iyonları arttırır. Buna ek olarak açık havada yapılan faaliyetlerin azlığı, güneş almayan ortamlarda çalışma gibi bozucu unsurlar yorgunluğu arttırır.
Bahar yorgunluğu özel hayatımızı olduğu kadar iş hayatımızı da etkiler. Hem kendimiz hem de sorumlu olduğumuz çalışanlar ve iş arkadaşlarımızda sık sık halsizlik, kırıklık, baş ve boğaz ağrıları ortaya çıktığında performansımız doğal olarak hayli düşer.
Eğer sabahları yorgun uyanıyor, gün içinde uykulu hissediyor, gözlerinizin önünde lekeler uçuşuyor, baş ağrınız bir türlü geçmiyorsa aşağıdaki önerileri uygulamaya başlamanızda yarar var. Durumunuzda bir düzelme olmaması durumunda mutlaka bir hekime başvurmayı unutmayın.
Bahar Yorgunluğuna Karşı Önlemler
İster bahar yorgunluğu ister kronik yorgunluk olsun, günlük rutinimizi belli bir yönde değiştirmek oldukça faydalı olacaktır.
– Özellikle güneşli günlerde, sabah aç karnına yapacağınız 5-10 dakikalık yürüyüşler veya evde bile olsa, iyi havalandırılmış bir odada yapacağınız hafif egzersizler.
– Mevsim sebze ve meyvelerinden daha fazla tüketmeye çalışın. Doğanın ritmiyle uyum içinde yetişen taze sebze-meyve vücudunuzu güçlendirecek ve yenileyecektir.
– Bahar aylarında özellikle B, C vitaminleri ve potasyuma ihtiyacımız artar. Bu vitamin ve mineraller yönünden zengin yiyecekleri tüketmeyi ihmal etmeyin.
– Bol su tüketmenin faydası büyüktür. Vücut ağırlığınıza göre günde 2,5-3 lt. su içmelisiniz.
-Uyku düzeni ve yeterince uyumak sandığımızdan çok daha önemlidir. İyi uyku başlı başına bir iyileştiricidir. Yatak odanızın havalandırması, yatağınız, uykudan önce izledikleriniz gibi pek çok faktör uyku kalitenizi etkiler.
– Alkol ve sigara kullanımı pek çok sağlık sorunu yanında, vücudun genel direncini düşürür ve sizi yorgunluğa karşı savunmasız bırakır.
-Kısa süreli de olsa tatile çıkmak özellikle kronik yorgunluğu kırmakta çok faydalıdır. Sadece yola çıkmak ve günlük hayatın stresinden birkaç gün uzak kalmak bile büyük fark yaratacaktır.
Not: Bu yazıda yer alan içerikler, sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Hiçbir şekilde uzman tavsiyesi olarak değerlendirilemez.
Yorum bölümü kapalı