Akıllı Şehirler için Akıllı Bina ve IoT Entegrasyonu
Amerika’nın Georgia Tech Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yapılan ve geçtiğimiz günlerde sonuç raporu yayınlanan bir çalışmaya göre, günümüzde oldukça ileri bir teknoloji seviyesine gelmiş olan Akıllı Bina (smart building) ve Nesnelerin İnterneti (IoT), birlikte çalışmak üzere gelişmiş bir entegrasyon seviyesine çıkartılabilirse, dünyanın (özellikle şehirlerin) hızla artan nüfusuna karşı doğal kaynakları korumak nispeten mümkün olabilir.
Birleşmiş Milletler Raporlarına göre, 2050 yılına kadar dünya nüfusu 2,5 milyar artacak ve toplam nüfusun yaklaşık 65%’i şehirlerde yaşayacak. Modern şehir hayatı, enerji tüketiminin tarih boyunca en yüksek seviyeye çıktığı yerleşim yaşam modeline sahip.
Konutların sayısında ki büyük artışla birlikte yollar, ticari ve kurumsal binalar, altyapı hizmetleri, çalışma alanında kullanılan tezgahlar, iletişim, güvenlik ve ulaşım sistemleri gibi pek çok bileşen şehirlerin tükettiği muazzam enerji miktarını her geçen gün arttırıyor.
Georgia Tech araştırmasının odağındaki konu da tam olarak bu enerji tüketimini daha “akıllı” başka deyişle daha verimli hale getirebilmek için yapılması gereken önemli bir teknoloji entegrasyonu. Araştırmacılara göre; akıllı bina teknolojileri ve IoT sistemleri arasında henüz yeterince sağlam standartlar oluşmadığı için, elde edilebilecek faydalar en üst düzeyde gerçekleştirilemiyor.
Burada bahsedilen standartlar, öncelikle veri işleme, haberleşme ve bilgi mimarisi gibi alanları kapsıyor. Akıllı bina ve akıllı şehirler için gerekli olan veri standartlarıyla (IFC, gbXML vb.) HVAC ve IoT sistemlerinde kullanılan BACnet ve Modbus gibi protokollerin entegrasyonunun sağlanabilmesi ve küresel standartların hayata geçirilebilmesiyle, enerji yönetiminde çığır açıcı noktalara ulaşılabilmesi mümkün görünüyor.
Araştırma raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.