Robotik Teknolojilerinde Dünden Bugüne, Mekanik Şövalye’den Robotlara
Leonardo Da Vinci’nin 1495’te tasarladığı ve rivayete göre bir şölende çalışır halde sergilediği “Mekanik Şövalye” robotik çalışmaların tarihinde önemli bir dönüm noktasıydı. Sanayi Devrimi’ni ortaya çıkaran ve tüm üretim biçimlerini kökten değiştirecek olan makineleşme ve 19. yüzyılın ikinci yarısında hızlanan bilimsel gelişmeler, robotik çalışmaların bugün geldiği seviyeye hazırlayan temel gelişmelerdi. Son 50 yılda yaşanan dijitalleşme süreci ise yapay zeka kavramıyla birlikte, programlanabilir robotların sadece hareketleriyle değil, öğrenme, çıkarım yapma ve karar verme gibi bilimsel özellikleriyle de daha insansı hale gelmesini sağladı.
Günümüzde çoklu tekrarlanan, yoğun güç isteyen ya da aşırı koşullarda yerine getirilmesi gereken görevlerin robotlar tarafından üstlenilmesi alışıldık bir durum. Otomotiv sektörünün karmaşık seri üretim bantlarında ya da ağır sanayinin dev fabrikalarında robotların kullanımı her geçen gün artarken, tıpta kullanılan cerrahi robotlar pek ?ok tedavinin başarı oranını belirgin şekilde arttırıyor.
Yazılım, mühendislik, tasarım gibi disiplinleri bir araya getiren robotik endüstrisinin 2020 yılında 100 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Bu büyümeyi yaratacak uygulama alanları arasında; askeri robotlar, tıbbi robotlar, giyilebilir robotik, hizmet robotları, mikrobotlar/nanobotlar, sürücüsüz araçlar, endüstriyel otomasyon robotlar? sayılabilir.
Geleceğin dünyasını şekillendirecek olan bu gelişmeler, teknolojik ve bilimsel araştırmaları daha da yoğunlaştırırken, sosyal ve ahlaki tartışmaları da beraberinde getiriyor. Tarih boyu yaşanan tüm çağ açıcı gelişmelerde olduğu gibi, robotik alan? işin de sadece fiziksel-teknolojik altyapıyı sağlamak yeterli olmayacaktır. Konunun ekonomik, sosyal ve etik taraflarını kapsamlı bir değerlendirmeyle, uluslararası düzeyde ele alınması gerektiği uzmanlar tarafından sıklıkla hatırlatılıyor.